Saglik Merkezine Hosgeldiniz!

 

Korunması mümkün olan, öldürücü bir hastalık: TETANOZ

 

Konuyu Hazırlayan: Dr.S.Başak Soyluoğlu

 

Tetanus, ya da Kazıklı Humma denilen Tetanoz, Clostridium Tetani adı verilen sporlu bakterinin salgıladığı toksine bağlı olarak gelişen ve Hipokrat’dan beri bilinen bir enfeksiyon hastalığıdır.

                         

 

 

Tetanoz etkeni hepimizin bildiği gibi sadece  ‘paslı çivi’ ya da ‘küflü teneke’de bulunmaz, ne yazık ki toprağın üst tabakalarında,  insan ve hayvanların bağırsak kanalında bulunur ve buradan dış dünyaya yayılır. Bu nedenle tetanoz mikrobuna yeryüzünün her yerinde rastlamak mümkündür.

 

 

 

Hastalık tüm dünyada yaygındır, fakat gelişmiş ülkelerde neredeyse kaybolmuş gibidir. Endüstrileşmiş ülkelerde çoğunlukla deri yaralanmaları ve yanıklardan, seyrek olarak da cerrahi girişimlerden sonra ortaya çıkar, eroin bağımlılığı olanlarda steril olmayan aletlere ve eroine eklenen maddelere bağlı olarak görülür.

 

 

 

Gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkelerde göbek bağının uygun olmayan şartlarda (taş, steril olamayan bıçak veya jilet gibi aletlerle) kesilmesi  sonucu oluşan yeni doğan tetanozu çok sık görülür. Ve buna bağlı yenidoğan ölümleri yaklaşık %10 civarındadır.

 

 

Yenidoğan tetanozundan bebeği korunmanın yolu gebelik döneminde yaptırılan tetanoz aşısıdır. Tetanoz aşısı hem anne adayını hem de bebeği doğum ve doğum sonu dönemde tetanoz hastalığından korur. Annede oluşan antikorlar plesanta youluyla bebeğe geçer böylece bebek yenidoğan tetanozundan korunmuş olur.

 

 

 

Hastaların % 70'i  50 yaş üzerindedir. Yanıklar, damardan ilaç kullanımı, kulak delinmesi, açık yaranın etraftan bulaşması, donuklar, deri yaraları, ameliyat yaraları, doğum sonrası dönem tetanoz enfeksiyonu açısından riskli durumlardır. 

 

Cl. Tetaninin yol açtığı iltihap yerel doku bölgelerinde sınırlı kalır.

Etken yüksek etkiye sahip toksinini yalnızca oksijensiz koşullarda üretebilir. Vücuda giren mikrobun hastalık belirtisi vermesi için geçen kuluçka süresi 2 -14 gündür. İçinde yabancı cisim bulunan, doku harabiyetinin yüksek, kan, pıhtı ve ölü doku parçalarının olduğu yaralanmalarda bu sürenin 24 saate kadar indiği görülmüştür. Kuluçka döneminin ardından hastalık belirtileri ortaya çıkar, soluk borusunu ve solunum kaslarını da etkileyen ağrılı kas spazmları ve ağır merkezi sinir sistemi harabiyeti sonucunda ölüm gelişir. Çocuklarda ve ilerleyen yaşlarda ölüm oranı yüksektir,  % 60 – 80 inde ölüm gelişmektedir.

 

Tetanoz hastalığından ölen bir askerin portresidir. Doktor olan Sir Charles Bell (1774-1842) tarafından yapılmıştır. Hastalığın son dönemlerinde beden üzerindeki etkilerini gösteren klasikleşmiş bir portredir. Orjinali; İsveç'in Edinburg şehrinde bulunan Royal Kolejindedir.

 

 

Yeryüzünde bu kadar yaygın bulunan bir bakteri ile karşılaşma oranı bu kadar yüksek, tanı ve tedavisi güç ve ölüm oranı yüksek olan Tetanozdan en önemli korunma yolu  ‘AŞILANMA’dır.

 

 

 

Özellikle yeni doğan bebekler, çocuklar, gebeler, 50 yaş üzeri yaş grubu, toprak ve bahçe işleriyle uğraşanlar, bedensel güçle çalışıp travmaya maruziyet riski yüksek olan kişiler yüksek risk altında oldukları için aşılanma konusunda daha duyarlı davranılmalıdır.

 

Tetanozdan korunmada temiz yara bakımı ve kirli yaraların cerrahi tedavisinden başka en önemli ve etkili korunma yolu aktif bağışıklama yani AŞILAMA’ dır.

Bu, yaklaşık 4-6 haftalık aralarla yapılan 3 temel aşılanmadan (Temel immunizasyon) oluşur. Daha sonra her 5-10 yılda bir rapel aşı yapılması ile bağışıklığın devamı sağlanır.

 

Ülkemizde Sağlık Bakanlığı; Sağlık Ocakları ve Ana Çocuk Sağlığı birimlerinde bu uygulama bebeklerde; doğumdan sonraki   2–3–4. aylarda birer doz (toplam üç doz) daha sonra 16–18. ay da bir ilkokul 1. sınıf ve 8. sınıflarda yine birer rapel dozların yapılması şeklinde, gebelerde ise; birer ay ara ile toplam iki doz aşılama yapılarak tetanozdan korunma sağlamaktadır. Unutmamak gerekir ki bağışıklığın devamı için 5-10 yılda bir tek rapel doz aşı yaptırmak gerekmektedir.

 

  Aşı; koldan genellikle kas içine ya da daha az olarak cilt altına uygulanır.

  Aşı reaksiyonu olarak çoğunlukla bölgesel şişlik, kızarıklık, lenf bezi büyümesi ve ateş görülebilir.

  Tetanoz aşısı  % 95 oranında hastalıktan koruyucudur.

 

Tetanozdan korunmanın en önemli yolunun  ‘AŞILANMA’ olduğunu tekrar hatırlatırken,  size bir sorum var:

 - En son Tetanoz aşınızı ne zaman yaptırmıştınız?

 

 

 

 

Kaynakça

  • Essentials of Pediatrics Nelson

  • Enfeksiyoloji H. Lode ve R. Strahlman

  • Türkiye Klinikleri Pediatri Özel Cilt:2 Sayı:9 Eylül 2004

  • Klinik Tanı ve Tedavi Prof. Dr. Ünal Değerli

  • Halk Sağlığı Temel Bilgiler Prof Dr. Münevver Bertan Doç. Dr. Çağatay Güler

  • Bağışıklama El Kitabı Doç Dr. Sevgi Başkan Uz. Dr. Betül Bulut

  • Pediatri Klinik Kılavuzu Stephan Illing Stephanie Sprangler

 

 Web sayfasının dizaynı Aytuna Devrim Canbul tarafından yapılmıştır.

 

| Ana Menu | E-Posta | Bilkent Üniversitesi Ana Sayfası |