Saglik Merkezine Hosgeldiniz!

 

KLİNİK BULGULARI DOĞRULAMAYAN LABORATUVAR SONUÇLARI GEÇERSİZDİR.”

 

Konuyu Hazırlayan: Prof.Dr.Konçuy Mergen

 

Hastalıklar dışında pek çok faktörün test sonuçlarını etkilemesi bu kavramı haklı çıkarmaktadır.

Son zamanlara kadar kalite ve sorumluluk yönünden dikkatler analitik evre üzerinde yoğunlaşmıştı fakat artık bu faktörlerin büyük bölümünün  preanalitik evrede oluştuğu anlaşılmaktadır.

Gelişen teknoloji ve bilgilenme sonucu bu evredeki laboratuvar hataları % 10 gibi düşük bir düzeye inmiştir.

1997 Clinical Chemistry’de yayımlanan retrospesifik bir taramada üç aylık sürede 40.490 hastaya rapor edilen testlerin 189’unda hata tespit edilmiştir. Hata kaynakları incelendiğinde bunun %10-13 kadarında analitik, diğer kısmının preanalitik evrede olduğu gözlemlenmiştir.

 

PREANALİTİK HATA KAYNAKLARI

1.            Örnek alımı öncesinde

2.            Örnek alımı sırasında (Teknik elemanların bilgilendirilmemesi)

3.            Örnek alımı sonrasında   (Uygun olmayan saklama koşulları)

  

 1. Örnek Alımı Öncesi Faktörler:

Postür / Egzersiz / Açlık – Tokluk durumu / İlaç Alımı / Diyet / Yaş / Gebelik / Cinsiyet / Zaman. 

Burada bugünkü en büyük problemimiz hasta hakkındaki bilgilerin doğru alınmaması ve doğru değerlendirilmemesidir. Laboratuvar ile kliniğin koordine çalışması gerekir.

Hasta hakkında bilgi alımı;

 

ü            Kullandığı ilaçlar

ü            Geçirdiği ameliyatlar

ü            Diyet alışkanlıkları

 

KULLANDIĞI İLAÇLAR: İlaç sayıları ve etkilerinin çokluğu yüzünden 1500 sayfalık etkiler ve çözüm önerileri yayınları vardır.

 

Örnek:

 Oral Kontroseptif : Pek çok testi etkiler.

Reçetesiz Kullanılan Mineral Yağlar: Özellikle vitamin ölçümlerini etkiler.

Vitamin C: En kuvvetli redüktör madde olduğu için bir çok enzimatik tepkimeyi etkiler. Örneğin GGT aktivitesi azalmış gibi reaksiyon verir. Fazla vitamin ve mineral hücre zarındaki Na/K pompasını etkileyerek kansere yol açmaktadır. Bugün kanserin nedenleri arasında en üzerinde durulan konu hücre zarı Na/K pompası dengesinin bozulmasıdır. Ayrıca fazla vitamin ve mineral konfigürasyonu değiştirerek proteinlere bağlanmayı etkilemektedir.

Özellikle romatizmal hastalıklarda reçetesiz kullanılan glikozamin preparatları, yapısında karbonhidrat içeren hormonların yüksek çıkmasına sebebiyet vermektedir.

GEÇİRİLEN AMELİYATLAR: Özellikle PSA testinde çok önemlidir. Çünkü prostatı olmayan hastaların örneklerinin ölçümünde farklı standartlar kullanılmaktadır.

DİYET ALIŞKANLIKLARI: Çok kızartma yiyenlerde alınan trans yağlar cardiovasküler hastalıklar yönünden etkilidir. Çok deniz ürünü yiyenlerde aşırı mineral yüklemesi olduğu için moleküler konfigürasyonu değişerek maddelerin reseptörlere bağlanması etkilenmektedir.

Ağza giren her besin veya ilaç önce gastroentestinal sistem enzimlerinin etkisine uğruyor sonra barsakta emilim ve barsak villuslarındaki metabolik olaylar gerçekleşiyor ve daha sonra kana veriliyor. Taşıyıcı proteinlere bağlanma ve taşınma oluyor. Sonra ilgili organda etkisini gösterebilmesi için aktive olması ve reseptöre bağlanması gerekiyor.

Her kademede gerekli enzimler, vitaminler ve mineraller vardır. Protein yapısında olan enzimlerin sentezi ve aktivitesi genetik kontrol altındadır, dolayısı ile herkesin metabolizması farklı çalışmaktadır. Bu farklılıklar bizim bünyesel farklılığımızı oluşturmaktadır. Eğer bu kademelerin herhangi birinde bir patoloji varsa; Klinik bulgular aynı olmakta fakat test sonuçları ve tedaviye cevap farklı olmaktadır. Bu nedenle artık kişiye özel ilaç geliştirilmekte, kişiye özel diyet gelişmektedir. Yine bu nedenlerle internet doktorluğu diye bir kavramın yerleşmesi mümkün görülmemektedir.

Bizim referans aralık olarak belirttiğimiz değerler bir ölçüde bu farklılıkları içine almaktadır. Referans aralığı teknik bir aralıktır. Kitaplarda belirtilen değerler yerine her laboratuvar kendi referans aralığını saptamalıdır.

Bu hataları elemine edebilmek için;

v           Tek analiz ile karar verilmemelidir.

v           Başka bir örnekle farklı bir zamanda tekrar edilmelidir.

v           Laboratuvarda farklı yöntemlerle tekrar edilmelidir.

v           Birbirini destekleyen testler çalışılmalıdır.

v Teknik olarak laboratuvarda uygun tekniğin kullanılması gerekmektedir.

v           Tamamen cihaza bağımlı bir çalışma bizi yanıltabilir.

Japonlar “yeni bir teknik çıkınca, eskiyi çöpe atmayın” derlermiş,   bu da bizim laboratuvarımız için geçerli bir yoldur.

                                                     

 

 

Kaynaklar

  1. Bhagavan, N. V., MEDICAL BIOCHEMISTRY – 4th Ed., Harcourt Academic Press, Canada, 2002.

  2. Lippincott’s Illustrated Reviews: BIOCHEMISTRY – 3rd Ed., (Edited by Pamela C. Champe, Richard A. Harvey at all), Lippincott Williams & Wilkins, USA, 2005.

  3. TIETZ CLINICAL GUIDE TO LABORATORY TESTS - 4th Ed., (Edited by Alan H.B. Wu), W. B. Saunders Company, USA, 2006.

 

 

| Ana Menu | E-Posta | Bilkent Üniversitesi Ana Sayfası |