Saglik Merkezine Hosgeldiniz!

 

KRONİK HASTALIKLAR VE GIDA DUYARLILIĞI

Prof.Dr Selda Demirtaş

Ufuk Üniversitesi

 

İntolerans: Gıda veya diğer maddelere karşı vücutta oluşan immunolojik olmayan reaksiyonlardır.

Örn. Laktoz intoleransı, Glukoz intoleransı

Allerji:

·        Yabancı olarak algılanan bir ag ile karşılaşınca buna verilen cevaptır.

·        Hipersensitivite reaksiyonudur.

·        İmmunolojik bir olaydır.

Hipersensitivite reaksiyonları

Tip-1: IgE antikorları aracılığıyla olur.

·        Histamin vb. mediatörler işlev görür

·        Hızlı başlar(< 2 saat)

·        Deri testi pozitif

·        İnhalasyonla veya gıda yoluyla oluşabilir

·        Kişi genellikle antigenik uyarıya neden olan gıdayı kendisi saptar

·        Sıklıkla ailesel tabiattadır.

·        Hayat boyu sürer

 

Tip-2: bir hücre veya dokuya antigenin tutunmasından sonra doku hasarı yapan immun yanıtdır. Sitotoksik reaksiyon da denir. Eritrosit, trombosit hasarı vb.

Tip-3: primer olarak IgG baş roldedir. Ag-Ab kompleksleri vücuttaki kompleman ve sitokinleri aktive ederek belirli bir dokuda inflamatuar cevaba yol açarlar. Gecikmiş tip besin allerjisi tipidir. Kişi sorumlu gıdayı saptayamaz. Semptomlar geç oluşur çünkü komplekslerin oluşumu için zaman gereklidir. 2 saat- haftalar, aylar sonra oluşur Eliminasyonla tedavisi mümkündür. 

Tip-4: Hücre aracılı immun reaksiyonlardır. Baş rolde T hücresi vardır. Bir ag ile uyarılınca sitotoksik T hücresi haline gelir. Virus, bakteri, tümör hücresini vb öldürür.

 

ÖZET

Tüm antigenik uyaranlar içinde gıda ürünleri ilk sırayı oluşturur. Gıdalardaki ag lere karşı tip-1 (IgE bağımlı) veya tip-3 (IgG bağımlı) hipersensitivite reaksiyonları oluşabilir. 

IgE allerjilerin aksine, IgG tipi gıda duyarlılığı tedavi edilebilir. Bunun tek yolu o gıdadan uzak durmaktır. Bu yöntem: eliminasyon diyetidir.

Antigene cevabı kaydeden lenfositlerin hafızaya sahip olması nedeniyle, o gıdaya çok sık veya çok miktarda maruz kalmak immun cevabı yeniden aktive edebilir.

 

Tip-3 Hipersensitivite reaksiyonu: IgG bağımlı gıda allerjisi=gıda duyarlılığı

Şuan tıbbın en karmaşık konularından birini oluşturmaktadır. 1994 de yapılan bir analize göre (Lancet):

Genel olarak popülasyonun %20 sinde gıda duyarlılığı görülmektedir. Bazı sindirim sistemi fonksiyonel hastalıklarında gıda duyarlılığı çok daha sık görülmektedir. Örn. IBS hastalarında % 20-65 gibi değerlere çıkabilmektedir.

 Gıda duyarlılığı- gıda spesifik IgG ab ilişkisi (1996-Marinkovich)

·        Duyarlı gıdaya eliminasyon diyeti uygulandığında klinik düzelme oluşuyor

·        Genel olarak gıda duyarlılığında IgG tipi ab ların klinik fizyopatolojide kesin rolü tam olarak açığa kavuşturulmamıştır.

Gıda duyarlılığının kişide oluşturduğu semptomlar, oluşan immun kompleksin miktarına ve biriktiği dokunun tipine göre değişir.

·        Barsak : inflamatuar barsak hast, IBS.

·        Vasküler doku : migren, vaskülit, HT

·        Resp. doku : astma, rekürren enfeksiyon,

·        Deri: psöriasis, dermatit, egzema

·        Eklemler : artrit

Semptomların derecesi : İmmun komplekslerin suda çözünülürlüğüne ve RES tarafından temizlenme hızına bağlıdır.

Etkin bir immun cevapla makrofajlar Ag-Ab komplekslerini derhal ortadan kaldırır.

Antigenin aşırı olması makrofajların kapasitesini aşmasına ve bu komplekslerin dolaşımda dolaşıp belirli bir dokuda çökmesine yol açar.

 

Tanı: İn vitro Ab ölçen yöntemler: 3 çeşittir.

1- ELİSA

2- MAST

3- RAST

Hepsinde prensip: spesifik bir gıda antigenine karşı kişide var olan antikorun bağlanma düzeyini ölçmektir.

Bu gıda antigeni önceden bir solid faza bağlanmıştır.

Her prosedürde işaretli ikinci bir IgG reaktifi eklenir. Bu işaret

·        RAST: radyoaktif işaret

·        MAST: lüminesan işaret

·        ELİSA : enzim işaretlidir. Enzim renk değimine yol açar rengin şiddeti fotometrik olarak ölçülür.

 TEDAVİ

·        En etkin yöntem eliminasyon diyetidir.

·        Belirli bir gıdaya karşı oluşan antikorun miktarına bağlı olarak, o gıdanın 3 aydan 1 yıla kadar değişen sürede diyetten çıkarılmasını içerir.

·        Antikor derecesine bağlı olarak 3 ay hiç almama veya 3- 4 günde bir dereceli olarak diyete eklenmesi uygulanabilir.

·        İlk eklemede semptom yaratmadıysa bir sonraki periodda miktarı artırılabilir.

·        İlk eklemede semptomlar geriye dönüyorsa, elimine edilir.

·        Semptom yoksa diğer duyarlı gıda eklenir.

·        Ancak, ekleme rotasyonlarla olur.

·        Benzer yöntem uygulanır.

Eliminasyon diyeti immun sistemin dinlenip toparlanmasına yol açar. Antikor düzeyi giderek azalır. İmmun kompleksler dolaşımdan temizlenir. Semptomlar ortadan kalkar. (IgE: 3 gün, IgG: 23 gün yarılanma ömrüne sahip)

1998-2000 yılları arasında gıda duyarlılık testi yaptıran 2567 kişiye anket uygulanmış (yaş: kadın: 52, erkek: 58).

Hastaların yakınmaları:

1.      GIS: % 44,1

2.      Dermatolojik: % 15,7

3.      Nörolojik: % 11,9

4.      Respiratuar: % 10

5.      Psikolojik: % 8,5

6.      Kas-iskelet: % 6,8

7.      diğer: % 12,3

 

!!!!!!!!bazıları birden fazla yakınmaya sahipmiş

  

·        Tüm hastaların % 68,7 si: en az 3 yıldır yakınmaya sahip,

·        Ortalama 20 yıldır yakınma mevcut

·        Ortalama ab bulunan gıda sayısı: 4,7

 

En sık ab saptanan gıda: arpa, buğday,yulaf, çavdar, ceviz, inek sütü, keçi sütü, salatalık, irmik, yumurta, fasulye, barbunya, soya fasulyesi, mercimek, yer fıstığı, bezelye, karnabahar, pirinç, badem, domates, elma, brokoli ve mantar.

Test sonuçlarına hastaların tepkisi 

·        % 97 si diyetini test sonuçlara göre değiştirmiş

·        Bunların % 64’ü tam anlamıyla diyete uymuş

·        % 33’ü orta derecede uymuş

 

Yakınmalarda düzelme oranı

·        Diyete tam anlamıyla uyanların % 79,2 sinde çok ciddi düzelme ,

·        Orta derecede uyanlarda % 66,9

·        Genel ortalama: % 73,4 ünde yakınmalarında düzelme görülmüş.

 

Düzelme hangi zaman periyodunda gözlenmiş

·        Genel olarak % 53,7 sinde: yakınmalarda iyileşmenin fark edilmeye başlanması: 20 günden sonra

·        Genel olarak % 71’inde 2 ayda çok ciddi düzelme gözlemlenmiş.

 

Hastalık grubuna göre başarı oranı

                                    2 ayda başarı(%)                                yüksek skor (%)

GIS (%44,7)                    74,9                                                   75,9

Derma (%15,7)              72,2                                                   77,4

Nörol (% 11,9)                67,3                                                   69,6

Kas-iskelet (% 6,8)        63,4                                                   59,9

 Respirat (% 10)             73,5                                                   75,7

 Psikoloj (% 8,5)             70,2                                                   70,6

 Total                                71                                                      73,4

 

Yaş ve cinsiyete göre fark var mı?

Hastaların % 70: kadın (yaş: 52), % 30: erkek (yaş: 58), % 83’ü: 30 yaş üstü

Genel olarak kadınlarda semptomların daha fazla olduğu ve ankette daha düşük puan işaretleme eğilimi gözlenmiş.

2007 yılında yapılan 5211 hastalık bir anket çalışmasında çok benzer sonuçlar görülmüş. Hastaların % 72 si 3 aylık eliminasyon diyeti değişikliğinden çok ciddi yarar görmüş.

 

Hastaların yakınmaları: 

1.      GIS: % 38

2.      Dermatolojik: % 13,7

3.      Nörolojik: % 10,7

4.      Respiratuar: % 10,1

5.      Psikolojik: % 9,4

6.      Kas-iskelet: % 6,2

7.      diğer: % 11,9

 

BAĞIRSAK HASTALIKLARI

·        Gıda duyarlılığı intestinal permeabilite artışı görülen hastalıklarla birlikte sık görülüyor.

·        Bunlar: IgA eksikliği ve inflamatuar bağırsak hastalığı

·        sIgA eksikliği ve dolaşımda artmış IgG düzeyi permeabilite artışına yol açıyor.

·        Bu durum, sindirilmemiş gıda ag lerinin kan akımına geçişine ve ab ile komplekse neden oluyor.

·        Bu da bilinmeyen bir zamanda immun kompleks oluşturarak herhangi bir dokuda hasar yapmasına yol açabiliyor.

·        Benzer mekanizma inflamatuar barsak hastalıklarında da geçerli

·        Bu hastalıklarda ise mukozal hasar nedeniyle aynı patogenez gerçekleşiyor.

 

2007 yılında yapılan bir çalışmada: IBS olan 27 hasta ile Fonksiyonel dispepsi tanılı 28 hasta kanında belirli gıdalara kaşı IgE ve Ig G antikorlarına bakılıyor.

Her iki hasta grubunda da belirli gıdalara karşı Ig G antikorları yüksek iken, Ig E antikor titrelerinde yükseklik saptanmıyor.

 

Başta IBS olmak üzere, fonksiyonel barsak hastalıklarında giderek artan oranda gıda duyarlılığı bağlantısına rastlanmaktadır:

IBS da özellikle yemek sonrası semptomların gözlenmesi, 1 veya daha fazla gıdaya karşı duyarlılığın bulunması (Zar ve ark.2005, J Gastroenerology ), Eliminasyon diyetinin semptomatik düzelme sağlaması (Atkinson ve ark. 2004, : Gut) gıda duyarlılığı ile arasındaki bağlantının en çarpıcı kanıtlarıdır.

IBS ile Fonksiyonel dispepsi gibi fonksiyonel barsak hastalıkları önceleri psikosomatik olarak değerlendirilirdi.

Bu çeşit hastalıkların gıda duyarlılığı yapan allerjik reaksiyonlardan köken alabileceğini savunan yayınlar her geçen gün artmaktadır (2002, Gut ve Arch. Intern Med. 2003)

 

2004: Gut, Atkinson ve ark.

 

·        IBS bulunan ve değişik gıda ag lerine karşı IgG antikor yüksekliği olan 150 hastanın yarısına 3 ay süreyle eliminasyon diyeti uygulamış.

·        Diğer yarısına da duyarlı olmadığı gıdalara yönelik diyet uygulamış.

·        Gerçek diyet uygulananlarda: 3 ay sonunda semptomlarda % 26 azalma görülmüş.

  Öne sürülen hipotez:

ü      Gıda antigenleri barsak da M hücrelerine tutunarak lamina propriaya geçer.

ü      Burada T-helper ve B hücrelerini aktive ederek IgG ve sitokin üretimi artar.

ü      Her ikisinin artışı barsak da inflamatuar cevaba yol açar,

ü      Aynı zamanda barsak permeabilitesinde artışla tam sindirilmemiş proteinlerin alınmasına neden olur.

ü      Bu da mukozal immun sisteme sunulan antigenik yükte artışla sonuçlanır.

 MİGREN

Headache care; 2005 Migrenli 61 hastanın % 98,4 ünde birden fazla gıdaya karşı duyarlılık saptanmış

·        Bu hastalar eliminasyon diyeti ile 2 ay izlenmiş.

·        Migren ataklarında 1. ayda % 30 azalma,

·        2. ayda % 40 azalma gözlenmiş.

·        Provokasyon diyeti uygulananlarda ise, % 60’ı migren semptomları geri dönmüş.

 

 

 Cephalgia: 2010 (Kocaeli) Migrenli 30 hastaya gıda duyarlılık testi uygulanmış.

·        Hastalara 6 hafta eliminasyon diyeti veya provokasyon diyeti uygulanmış.

·        Eliminasyon diyeti uygulananlarda baş ağrısı görülen gün sayısı ve migren atak sayısında çok ciddi azalma gözlenmiş.

 ROMATOİD ARTRİT

·        1995 de RA li hasta serumlarında gıdadaki bazı ag lerin yüksek bulunduğu ve vejetaryen diyetle bunun iyileşmediği bulundu.

·        1995 de Paimela ve ark. RA li hasta serumlarında anti Gliadin Ablarının yükseldiğini buldular.

·        2001 yılında, 66 RA li hastanın yarısına glutensiz diyet, diğer yarısına da normal diyet verilip, 9 ay izlenmiş. Glutensiz diyet alanların % 40 ında, anti gliadin IgG ve anti laktoglobulin Ab u azalmış ve bariz klinik iyileşme görülmüş.

·        2006 yılında bir çalışma: RA li 14 hastanın diyetsel ag lerine karşı Ig G,A ve M tipi ablar serumda ve jejunal perfüsyon sıvısında bakılmış. İntestinal sıvıda her 3 ab titresi yüksek iken, serumda anlamlı değişme gözlenmemiş.

·        Mukozal immun aktivasyonla RA patogenezi arasında bağlantı olabilir.

·        Barsak immun sistemindeki değişiklik RA deki eklem inflamasyonunu etkileyebilir.

 

 

ASTMA

Gıda ile astma arasındaki ilişki henüz kesinleşmemiştir.

Avustralyada 660 yetişkine anket yapıldığında, % 17 sinin özel bir gıda yediğinde astma semptomları ortaya çıktığı, bu sayının İngiltere’de: %20, USA’da: % 16, Hollanda’da: % 12 olduğu kaydedilmiş. (en çok meyveler, deniz ürünleri ve süt ürünleri)

 ATEROSKLEROZ

Obez juvenillerde gıda antigenlerine karşı oluşmuş IgG tipindeki Ab ların inflamasyon ve intima media kalınlaşmasıyla korele olduğu saptanmış.

IgG ile oluşan gıda duyarlılığı, düşük grade inflamasyon ve aterogeneze yol açabilir.

Diyet tedavisi ile aynı zamanda tip-II DM oluşumu da önlenmiş olur (Exp.Clin.Endokrinol Diabetes , 2008)

 

 

Sonuçlar Nasıl değerlendirilir?

Yüksek IgG düzeylerini gösteren besinler (Güçlü bir reaksiyon) –en az 2 ay diyetten elimine edilmesi gerekmektedir.

Orta seviyede IgG düzeylerini gösteren besinler (Hafif reaksiyon) – en az 2 ay rotasyon diyeti uygulanması yada azaltılması gerekmektedir.

Normal değerleri gösteren besinler (Reaksiyon yok) – Rahatlıkla tüketilebilir.

Duyarlılığı belirlenen bir madde bir kez belirlendiğinde, o besin maddesi aynı gruptan başka bir besin ile değiştirilmelidir.

Birçok durumda, kontrollü bir eliminasyon diyeti hastanın semptomlarında hızlı bir şekilde gelişme sağlar.

 Gıda Duyarlılığı Nasıl Yönetilir?

·        Yüksek düzeyde IgG yanıtı oluşturan besin maddelerinin belirlenmesi

·        Reaktif besin maddelerinin diyetten uzaklaştırılması ve az tüketimi

·        Sızdıran Bağırsağın onarılması

·        Yararlı bağırsak florasının yeniden oluşumunun sağlanması

·        Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi

·        Besinlerin yeniden tanıştırılması

 Eğer çok fazla pozitif IgG reaksiyonu var ise Nasıl Bir yol İzlenir?

·        Yüksek IgG reaksiyonlarının çok fazla olması ‘ Sızdıran Bağırsak’ problemine işaret eder

·        Top 4- 5 besin maddesinin elimine edilmesi (En yüksek IgG değerinde olanlar)

·        En yüksek IgG değerlerine sahip birkaç besin maddesinin eliminasyonu ile semptomların iyileştiği gözlenmiştir.

Önemli not: Tüm besin maddelerinin elimine edilmesi her zaman gerekli değildir, IgG değeri yüksek birkaç besin maddesinin elimine edilmesiyle olduğu gibi vücudunuzdaki antijenik yük azalmış ve bağışıklık sisteminiz rahatlıkla baş edebilecek hale gelir. Böylelikle, intoleransınızın olduğu bazı besin maddeleri diyetinizde halen olmasına rağmen, daha az semptomlara sebep olurlar.

 Besinlerin Yeniden Tanıştırılması 

Genellikle, birçok birey reaktif besinleri 2-12 ay süreyle elimine ederler ve semptomlar iyileşir.

Bazı bireyler 2-12 ay sonunda reaktif besinlerle yeniden tanışamazlar ve bir süre daha dikkatli olmaları gerekmektedir.

Şikayetler veya semptomlar hafiflediğinde, besinler kademeli olarak diyete yeniden alınabilir, her seferinde bir besin

Semptomların yeniden oluşma riskini azaltmak ve diğer besin maddelerine karşı duyarlılık gelişmesini önlemek amacıyla, çok çeşitli bir beslenme tarzı geliştirilmeli.

Semptomların Kontrolü

Her defasında bir besin diyete eklenmeli ve semptomlar 5 gün süreyle izlenmeli

Birçok insan bir besin ve semptom günlüğü tutmanın gelişmenin takibi açısından çok yararlı olduğunu düşünmekte

Bu süre içersinde semptomlarda geri dönüş var ise, o besin maddesinin alınımına 1 ay süreyle son verilmeli

Eğer 5 gün boyunca hiçbir semptom oluşmadıysa, o besin maddesinin alınımına ölçülü bir şekilde devam edilebilir .

 

 

 

5.    

     

Web sayfasının dizaynı Aytuna Devrim Canbul tarafından yapılmıştır.

Menu | E-Posta | Bilkent Üniversitesi Ana Sayfası |